İsrail 2005 yılında Başbakan Ariel Şaron’un (Z’L) cesur kararı ile Gazze’den tek taraflı olarak çekilmişti. Bununla da kalmayıp Gazze çevresindeki Yahudi yerleşim birimlerini de adeta bir gecede söküp atmıştı.
2007 yılında yapılan genel seçimlerde Gazze yönetimi HAMAS örgütünün eline geçti ve o zamana kadar Gazze yönetimini elinde bulunduram Filistin Kurtuluş Örgütü ve yasal temsilcisi olan Filistin Otonomi Yönetimi yetkilileri aynı gün öldürdü damlardan aşağı attı. Aynı gün 104 FOY üyesi gözünü kırpmadan ve yargısız bir şekilde infaz etti.
Hamas bu seçimler ile Gazze yönetimini el’e geçirdikten sonra Abu Mazen ve El Fetih takımını Gazze’de sildi süpürdü. Yönetimi ele geçirdi ve bir daha da seçim falan yapmadılar.
Kesin bir dikta ve terör rejimi olarak Gazze şeridini istediği şekilde vatandaşlarını da korku ile sindirerek yönetmektedir. Tabii bu güç ile ve de kuruluş beyannamesindeki “İsrail topraklarının tamamı bizimdir” maddesine dayanarak İsrail’i bu coğrafyadan silmek için mücadele etmeye devam etmekte ve elde ettiği uluslararası maddi olanakları da İsrail’i yok etmek için harcamakta her fırsatta güçlendikçe ve silah elde ettikçe İsrail sınır ötesine elindeki füzeleri fırlatmaktan da imtina etmemektedir. Hamas terör örgütünün elindeki füzeler ilk başta kendi imalatları olan KASSAM füzeleri iken daha sonraları da özellikle İRAN menşeili silahlar ile saldırmanın yollarını ihmal etmemiştir. Hamas İsrail’in sınır kontrollerini inşa ettikleri yer altı tünelleri sayesinde delmiş ve depolarını İran tarafından temin edilen daha uzun menzilli ve gelişmiş füzeler ile donatmıştı. 2022 yılları arasında Gazze’den İsrail’e değişik menzilleri olan yaklaşık 25.000 adet füze fırlatılmış ve oldukça fazla ölüme de sebebiyet vermiştir İsrail tarafında. Gazze’ye yapılan deniz ablukasının sebebi de silah teminin engellemektir.
İsrail yüksek teknolojisinin ürünü olan DEMİR KUBBE SAVUNMA SİSTEMİ sayesinde bugün Gazze’den veya nereden atılırsa atılsın İsrail sınırları içine gelen her türlü füzenin %96’sı etkisiz hale getirilebilmektedir. Demir Kubbe Savunma Sistemi 2011 yılında hizmete girmiş ve günümüzde gelişerek bugünkü süper savunma silahı ünvanını hak etmiştir.
Gazze’deki İsrail ve Yahudi düşmanı terör grupları Hamas ile bitmiş değildir.
İkinci sırada olan ve Hamas’tan çok daha küçük olan FİLİSTİN İSLAMİ CİHAD örgütü İRAN tarafından finanse edilmekte ve ihtiyaçları İran Ordusu KUDÜS MUHAFIZLARI kuvvetlerice temin edilmektedir.
Yaklaşık 4 aydır İslami Cihad Terör örgütü İsrail’e karşı saldırı planları yapmakta ve bunu da Gazze dışında Batı Şeria bölgelerinde organize olarak yapmaya çalışmaktaydı.
İsrail Devleti’nin Demir Kubbe’den daha da önemli silahı elinde bulundurduğu İSTİHBARAT imkanıdır.
İsrail bu sayede kimin nerede, ne zaman ne halt edeceğini tespit edebilmekte ve buna göre de önlemini alabilmektedir. Saldırı hazırlığı içinde olan İslami Cihad terör örgütü elemanları daha doğrusu teröristleri hazırlık safhasındayken geçtiğimiz hafta yapılan operasyonlar ile CENİN şehrinde tutuklandılar.
Tutuklananlar arasında İslami Cihad terör örgütü Sorumlusu BASSAM EL SAADI de vardı.
İslami Cihad Örgütü bu yetkilinin ele geçirilmesinden sonra İsrail sınır şehir ve köylerine saldırılar düzenleyeceği ve bu saldırılarda da makineli tüfekler ile havan topları kullanacakları istihbaratı İsrail ordusunu teyakkuza geçirdi ve Gazze çevresindeki şehir ve köylerdeki yolları trafiğe kapatıldı ve vatandaşların saldırılara maruz kalmamalarını önlediler. İsrail Devleti ve yetkilileri de kimse bizi ve vatandaşlarımızı tehdit altında yaşatma hakkına sahip değildir diyerek İslami Cihad Filistin terör örgütünün askeri kanat Komutanı TAYSİR EL CABARİ’yi bulunduğu gizli evinde 170 saniye içinde noktasal atış ile imha etti.
İslami Cihad Örgütü bu akşam yapılan ateşkes anlaşması süresince toplan 1000’den fazla füze fırlattı İsrail sınırları içine.
Attı ama bu füzelerin %20’si İsrail’e varmadan Gazze içine düştü ve bazıları da çocukların ve Gazzeli vatandaşların ölümüne sebebiyet verdi. Olay İsrail Ordu kayıtlarınca videolar ile tespit edildi ve dünya basınına da takdim edildi.
Aynı 3 günlük operasyon esnasında İslami Cihad Örgütü ikinci adamı olan HALİD MANSUR ile ABDULLAH KADUM da imha edildiler.
Bu operasyonun en önemli sonucu İsrail’in talebi üzerine HAMAS örgütüne siz bu işe karışmayın ricası idi. Artık rica mıydı talimat mıydı ben bilmiyorum.
Nitekim Hamas karışmadı ve İslami Cihad 1000 adet füze attıktan sonra ve en ,önemli 4 komutanını kaybettikten sonra bu akşam Mısır arabuluculuğu ile saat 23.30’da ATEŞKES yapmayı kabul etti. İsrail’de bu 3 gün süre zarfında 139 noktaya sortiler yaptı ve İslami Cihad terör örgütünün silah depoları ile füze rampalarını imha etti. Aynı zamanda birçok örgüt binasını da yerle bir etti. Bu binaları yılarken de insani kısmını atlamadı ve içindekilerin binayı boşaltmalarını temin etti telefon ile Gazze’deki binalarda oturanları arayarak binaları boşalttıklarından emin olunca bombaladılar. İsrail ordusunun eline Gazze’deki her vatandaşın telefon numarası da mevcut.
Peki Hamas neden katılmamayı tercih etti.
Benim anladığım kadarı ile:
1- İslami Cihad her ne kadar Hamas’tan küçük bir örgüt olsa da elinde daha fazla para var ve Batı Şeria’da yerleşik olan EL FETİH elemanlarını bu para ile transfer edebiliyor. Birkaç ay öncesine kadar NABLUS , HALİL VE CENİN kentlerinin yönetimini ele geçirmişti. İslami Cihad’ın zayıflaması Hamas’ın işine gelecekti.
2- Hamas artık 2007 yılındaki deli dolu Hamas değil diyor bazı yorumcular. Artık kendi çapında bir devlet yönetmekte ve yönettiği topluma karşı sorumlulukları var. Örneğin yarın sabah elektrik santralinin ihtiyacı olan yakıt İsrail’den gelmezse Gazze elektriksiz kalacaktı.
3- Her gün Gazze’den İsrail’e 15.500 işçi gelmekte ve çalışmaktadır. Kapılar kapanırsa bu insanları daha doğrusu aileleri geçindirmek Hamasın sırtında kalacaktır.
4- Hamas son operasyondan beri şehrin rehabilitasyonu ile meşgul olup bunu da yapması gerekiyor. Anlaşılan Hamas olgunlaştı diyen yorumcular da var. Bunun yanısıra İslami Cihad Gazze örgütüdür ve Hamas sorumluluğundadır İsrail bu operasyon ile Hamas’ı güçlendirmiş ve hak etmediği bir paye vermiş oldu demlerine rağmen..
5- Evet Hamas terörist ve düşman ve asla Siyonist olmayacak ama yan yana yaşayabileceğimiz bir komşu haline dönüştürülebilir ve bunun için de bizim buna el vermemiz gerekmektedir. Bu da imkansız değildir tabii ama yeter ki yan yana yaşamak isterlerse.
Yorumcuların en önemli söylediklerinin başında ise, “İyi de EL FETİH VE ABU MAZEN NEREDE? Bizim ortağımız sözümona ABU MAZEN değil miydi?” sorusu da havada kaldı. Kimse de cevap veremedi.
Gazze’deki, ölümlerin hepsinden İsrail sorumlu değildi. Bazıları İslami Cihad terör örgütünün başarısız atışlarının sonucunda gerçekleşti. Bu konudaki görüntüleri bir başka yazıda takdim edeceğim.
RAFAEL SADİ