İLAT HASVİRUT
Türkçesi ile MAKULLÜK GEREKÇESİ
RAFAEL SADİ
Ben Hukuk okumadım. Hukukçu da değilim. Ancak Hukuk Hocamız meslekteki en üst değerlerden biri sayılan Rahmetli Ord. Prof. REŞAT KAYNAR idi.
Ve aklımıza kazıya kazıya soktuğu Medeni Kanun’un ilk maddesi şöyle derdi:
- Hukukun uygulanması ve kaynakları Madde 1 – Kanun, sözüyle ve özüyle değindiği bütün konularda uygulanır. Kanunda uygulanabilir bir hüküm yoksa, hâkim, örf ve âdet hukukuna göre, bu da yoksa kendisi kanun koyucu olsaydı nasıl bir kural koyacak idiyse ona göre karar verir. Hâkim, karar verirken bilimsel görüşlerden ve yargı kararlarından yararlanır.
O tarihteki Türkçe ile Kanun Lafzi ve ruhu ile değindiği bütün konularda diye başlardı.
Lafzi Yani laf sözü ve ruhu içeriği ile.
Kanunda o söz yoksa yani her suç veya eylem kanunda belirtilmemiş ise hakim önce örf ve adetlere bakacak bu da yetmiyorsa kendisi kanun koyucu olsaytdı nasıl kurfal koyacak ona bakıp öyle karar verecek ve bu kararı da bilimsel görüşlerden ve yargı kararlarından yararlanarak verilmelidir. Diyor. Bu Medeni kanun İsviçre Medeni kanunundan alınmıştır.
Yani medeni dediğimiz dünya böyle yargıolıyor.
Yoksa Hakimlerin kafalarına göre karar verme yetkisi yok. Herşeyden evvel Hakimler KİTABA göre karar vermelidirler ve kanunda yazılı olan maddalere uygun kararlar belirlemelidirler. Ben bu adamın tipini beğenmedim buna tipsizlikten 15 sene verdim demek gibi bir yetkileri yoktur.
İLAT HASVİRUT Veya Türkçesi ile MAKULLÜK GEREKÇESİ İsrail Parlamentosu ve İsrail sokaklarında tartışılan en önemli konu haline geldi.
Kimine göre bu gerekçe hakimlerin elinden alınırsa demokrasi yok olacak kimine göre ise Demokrasi bu türden kararlar nedeni ile zaten yaralı durumdadır.
Yazar bir arkadaşım konuyu bir üst makama sorguladı ve CHAT GPT De aşağıdaki soruyu sorup verdiği cevabı aldı. Aynen paylaşıyorum.
Chatgpt’ye sordum 😊
Bir eylemin suç olarak değerlendirilmesi için bunun kanun ile belirtilmiş olması şart mıdır? Değilmidir?
ChatGPT
Genel olarak, bir eylemin suç olarak değerlendirilmesi için kanun tarafından belirlenmiş olması gerekmektedir. Hukuk devleti ilkesi çerçevesinde, suç ve ceza konuları genellikle yasalarla düzenlenir ve bu yasaların öngördüğü suçlara ilişkin cezai sorumluluklar belirlenir.
Kanunlar, toplumun kabul ettiği normlara dayanarak suç ve cezaları belirler. Suçun unsurları, ceza miktarı ve ceza süreleri gibi konular kanunlarla belirlenir. Dolayısıyla, bir eylemin suç olarak kabul edilmesi için o eylemin bir kanun tarafından suç olarak tanımlanmış olması genellikle gereklidir.
Ancak bazı durumlarda, belirli bir eylem için açıkça bir kanun hükmü olmasa bile, hukuk sistemleri genel ilkelere veya örf ve adete dayanarak eylemleri suç olarak kabul edebilir. Bu durumlar genellikle genel hukuk prensipleri veya hukuki teamüllerle açıklanır. Bununla birlikte, suçların kanunlarla belirlendiği daha kesin bir hukuk sistemi, bireylerin haklarını koruma ve adaleti sağlama açısından önemli bir unsurdur.
Bu nedenle, suçun kanun ile belirtilmiş olması genellikle suçun değerlendirilmesi için bir şarttır. Ancak her ülkenin hukuk sistemleri ve yasaları farklılık gösterebilir, bu yüzden bu konuda ülkenin hukuk sistemine özgü kuralları da göz önünde bulundurmak önemlidir.
User
Bu bağlamda, hakimler, makullük ilkesini ileri sürerek kişileri cezalandırabilirler mi? Bunun sınırı nedir?
ChatGPT
Hakimler, makullük ilkesini değerlendirirken kişileri cezalandırabilirler. Makullük ilkesi, hukuki düşünce ve adalet anlayışına uygun olarak, yasa metninin yanı sıra genel hukuki prensipler, örf ve adetler, kamu vicdanı ve toplumsal kabul gören değerler gibi unsurları dikkate alan bir yargılama ilkesidir.
Makullük ilkesi, kanunlarda açıkça düzenlenmemiş bir durumda, hakimlere yorum yapma ve hukuki değerlendirmelerde bulunma yetkisi verir. Ancak bu yetki sınırlıdır ve hakimlerin keyfi bir şekilde karar vermesine izin vermez.
Makullük ilkesi, hukukun evrenselliği, eşitlik ve adalet gibi temel değerlerine uygun olarak kullanılmalıdır. Bu ilke, kanunun belirsiz veya açık olması durumunda adaletin sağlanması için kullanılır. Hakimler, hukuki normları yorumlarken ve hukuki boşlukları doldururken makullük ilkesini kullanabilirler. Ancak bu ilkenin kullanımında, hukuka uygunluk, öngörülebilirlik, eşitlik ve hakkaniyet gibi hukuki prensipler gözetilmelidir.
Makullük ilkesi, hakimlere geniş takdir yetkisi vermez. Bu nedenle, hakimlerin bu ilkeyi kullanırken objektif, gerekçeli ve hukuka uygun bir şekilde hareket etmeleri gerekmektedir. Ayrıca, hakimlerin hukuki gerekçeleri, örf ve adetleri ve toplumun genel kabul gören değerlerini dikkate alırken, hukukun evrenselliğini ve temel hak ve özgürlükleri korumaları önemlidir.
Sonuç olarak, hakimler, kanunun belirsiz veya eksik olduğu durumlarda makullük ilkesini kullanarak kişileri cezalandırabilirler. Ancak bu ilkenin kullanımı, hukuka uygunluk, adalet, eşitlik ve hakkaniyet gibi temel hukuki prensiplere uygun olmalıdır.
Tabii ki konu Chat Gpt’nin cevabı ile kesinlik kazanamayacak . Konuya İsrail Parlamentosu Knesset’in oylaması karar verecektir. İsrail kamuoyu bu kararı beğenecek mi o da ayrı bir meseledir tabii ki. Ancak Bu yasa taasarısı Makullük Gerekçesini hepten iptal etmiyor kısıtlıyor ve keyfi kararlar alınmasının önünü kesiyor.Yoksa yargı halen bağımsız ve bağımlı olduğu tek makam İsrail Yasaları olacaktır ki olması gereken de budur.
Tabii ki bence.