Radyo Sputnik’te Ceyda Karan’ın konuğu olan Necmettin Erbakan Üniversitesi’nden Dr. Gökhan Çınkara, Hamas’ın Siyasi Büro Şefi İsmail Haniye suikasti sonrasında İran’ın İsrail’e vereceği tepkiyi değerlendirdi.
‘İran misillemesi sınırlı ama can yakıcı olabilir’
“İran’ın bence çok büyük bir savaş kaldıracak ekonomik ve askeri bir kapasitesi yok. Siyasi olarak da içeride kenetleyebileceği bir toplumsal gruplaşma yok. Rusya ve İran’ı karşılaştırmak çok yanlış olur. Rusya başka bir ülkedir ve savaş ekonomisi hazırdır. Gördüğünüz üzere Rusya çok ciddi bir yara almadı bu süreçten. Ekonomisi stabil gidiyor. Ama İran öyle değil. İran bir savaş kaldıracak, yönetecek, yönlendirecek pozisyonda değil. İran’ın vereceği cevapların bu yüzden sınırlı ama biraz daha can yakıcı olacağını düşünüyorum. Nisan ayındaki gibi sembolik değil de biraz daha can yakacak bir cevap olacak. Bence bu noktada nereye saldırı yapılacağı konusunda tarafların arka kapıda mutabakata varmamış olması mümkün olabilir.
İsrail’deki yerleşim yerlerine saldırı olabilir veya İsrail’in şu an boşalttığı kuzey sınırları üzerinde Hizbullah Lübnan üzerinden bir saldırı yapılabilir. Bunların hepsi bir ihtimal dahilinde. İsrail’in Yahudi geleneğinde bela ve musibetlerin geldiği Tisha B’Av anmaları döneminde olduğu biliniyor. İran da bunu hesap ederek saldırı içerisine girebilir diye düşünüyorum.”
‘İran’da Pezeşkiyan faktörü var. İsrail Amerikalıların değil kendi bildiğini yapabilir’
“İran’daki temel tartışma noktası şu an yeni kabinenin dizaynı. Orada da Pezeşkiyan, Cevat Zarif’in ihtiyaçlarına ve listesine tam yanıt verememiş. Zarif’in istifasının kabul edilmeyeceği yönünde haberler de var. Çünkü Pezeşkiyan’ın kazanmasında dinamonun Cevat Zarif olduğu biliniyor. Orada büyük bir savaş kaldıracak ve halkı motive edecek bir durum yok. İran’da zaten halkın Filistin meselesine aşırı motive olduğunu görmüyorum. O açıdan savaş değil de İsrail’in canını biraz daha yakacak bir adım atılacak. İsrailliler de şu an nükleer alanı vuralım diyorlar. İran nisan ayında çoğu kişiyi şaşırttı bence. Çoğu insan yanıt verme veya organizasyon açısından bu kadar beklemiyordu. İran toparlayabilir mi bunu bundan emin değilim.
Pezeşkiyan da ‘Bu işi bir şekilde halledelim ve yolumuza bakalım. Zaten müzakere edeceğiz beni de burada çok zayıflatmayın’ mesajı veriyor gibi görünüyor. Amerikalılarda da değişim ve dönüşüm yaratabilecek bir adam var düşüncesi yeşeriyor. İsrail’e ‘Sen çok sert girme’ diyorlar. İsrail de diyor ki ‘İran’da bir değişiklik yok, ben bildiğimi okuyacağım.’ Burada iki fikir var, günün sonunda İsrail Amerikalıların dediğini mi yapacak, yoksa kendi bildiğini mi okuyacak? İsrail kendi bildiğini de okuyabilir. İsrail analizlerimizin de tamamen Amerika’ya bağımlı olduğunu düşünmeyelim. Rusya’nın İsrail’e yaklaşımı da 7 Ekim’deki gibi değil şu an daha müzakereye açık. Putin’in İran’a verdiği mesaj oldukça önemliydi.
İsrail’de İran’ın iyice ekonomik olarak felç edilmesi için petrol üretim alanlarına saldırı da tartışılıyor. Bunlar hepimizi etkileyecek ve hassasiyetle takip etmemiz gereken gelişmeler. Eğer böyle olursa Amerika’da Demokratların bütün planları suya düşer. Türkiye’de ekonomi alt üst olur. Çünkü enerji kaynaklarının kontrolsüz bir şekilde bir anda artması hepimizi etkiler. Türkiye’nin iki tarafa da bir şekilde ulaşması gerekiyordu ama günün sonunda farklı bir politika tercih etmiş olduk.”