İSRAİL DEMOKRASİSİ
RAFAEL SADİ
Son iki haftadır Arie Deri ve Adalet sistemindeki refom çabası ile yatıp bunlarla kalkıyoruz.
Herkesin dilinde bir kardeş kavgası ve Demokrasi elden gidiyor teranesi hatta israil Devletinin sonu mu geldi endişeleri mevcut.
Benim yazdıklarımı kuşkusuz herkes beğenmek zorunda değil. Ancak İsrail gerçeklerini olduğu şekliile yansıtmaya burada olanı mümkün olduğunca tarafsız ve tabii kendi aklıma uygun şekilde izah etmeye çaba gösteriyorum.
İsrail siyasetinde de her ülkede olduğu gibi değişik siyasi akımlar ve görüşler mevcuttur. Burada da Sağcılar ,daha daha sağcılar , solcuların bütün renkleri açık pembeden koyu kırmızıya ,dindarlar ,dinsizler , eşcinseller ile değişik inanç grupları mevcuttur. Ve herbirinin söz söyleme hakkı sınırsızdır. Şimdiye kadar da bu hak hiç zedelenmedi. Bundan sonra da zedelenmeyeceğini düşünenlerdenim.
Siyasi kanadın ortanın solunda olan kesimi bilindiği üzere seçimleri kaybetti ve Sağdaki partiler 120 Milletvekili olan İsrail parlamentosu KNESSET’in 64 sandalyesini kazandı.
Ve iktidar oldular. Bu durumu iki haftadır Tel-Aviv merkezindeki HABİMA meydanı ve diğer şehirlerde organize ettikleri PROTESTO gösterileri ile dile getirmektedirler. Bu her iİsrail Vatandaşının yasal hakkıdır. İsrail yasaları çerçevesinde Gösteri yasağı yoktur hatta gösteri için izin almak ta gerekmiyor. Sadece Polis’e haber verme mecburiyeti var ve yapılacak olan yer saat ve tahmini katılacak gösterici sayısı hakkında bilgi vermek gerekiyor. Ki Polis te gerekli güvenlik tedbirleri ile kapatılması gereken yolları ve trafiği düzenloeyebilsin diye.
Tabii gösteri süresinin de belirtilmesi gerekir. Yoksa kimse diğer vatandaşlarınn haklarına zarar getirmemelidir.
Bu çerçevede dün akşam Cumartesi çıkışı Habima meydanında 100 bin kadar gösterici aralarında bir çok siyasetçi sanatçı ve yazarın katıldığı gösteri Hükümeti yapmak istedikleri Reform için eleştirerek bu reformun İsrail devletini bi Diktatörlük haline getireceğini söyleyerek karşı çıktılar ve bu nedenle de Hükümeti istifaya davet ettiler.
Diktatörlük ve Yahudilik aslında taban tabana zıt iki kavram. İki Yahudinin olduğu yerde en az 3 fikir vardır. Ve Yahudi dindarlarının İran rejimine bezeyebileceğini hatta daha da İleri giderek bu iktidarı Hitler Almanyasına benzeterk Natanyahu’yu Hitler ile özdeştirenler bile mevcut.
Bunları yazıyorum diye de beni Yandaş diye niteleyenler oldu. Bu sabah’a karşı da daha sağ görüşlü bir dostum İsrail Ayakta haberimi ne hakla yayınlarsın diye de sitem etti neredeyse 1saat bana bunu neden yazmamam gerektiğini anlattı. Sağolsun neredeyse bana hakaret ermeye de yeltendi.”SEN KİMİN HESABINA ÇALIŞIYORSUN” dediüondan sonra da yanlış anladın dedi düzeltti.
Kısaca iki tarfa da yaranamıyorsam doğru şeyler yazdığım inancı yerleşti.
Hoş 54 senedir yazı yazıyorum kimse beni susturamadı. Herhalde bundan sonra da susmayacağım.
Gelelim Reform ve Demokrasi konusuna.
Evvelce izah etmiştim. İsrail ‘de ANAYASA yoktur. TEMEL YASALAR vardır. İngilterede de Anayasa yoktur ve demokrasi zarar görmemiştir. İnsanların en fazla takıldıkları konu ise Dindarlar gelirse burası İRAN gibi olacak endişesidir.
Öncelikle belirtmek isterim ki Şayet gerçek bir demokrasiden söz ediyorsak ve Halk öyle bir yönetim şekli istiyorsa bu konuda da biraz daha fazla kafa yormalı ve herkesi memnun edecek ortak paydayı yakalamak zorundayız. Yok Dindarların istediği türden bir yaşamı istemiyor ve onların da inançlarına uygun yaşamalarına izin vermek taraftarı değilsek durup düşünmemiz gerekir. Biz ne kadar demokratız diye.
Başka bir deyiş ile Dindar Yahudilerin yaşadıkları şehirlerde ve belediyelrde Cumartesi günü toplu taşıma hizmeti olmamasına karışmamamız gerekirken dindarların da toplu taşıma hizmetinden yararlanmak isteyenlerin Cumartesi günü toplu taşııma hizmeti verilmesine itiraz edememeleri gerekir. Ki İsrail kuruluşundan beri ŞABAT günleri otobüs çalışmaz. HAYFA belediyesi hariç. Bu en basit örnek idi. Fazla sorunlar da yok . Dindar partilerin talepleri arasında Kendi kutlama ve eğlencelerinde kadınlar ile Erkeklerin ayrı oturması isteniyor.Dikkatinizi çekerim TEVRAT’IN YAHUDİLİĞİ partisibu talebe açıklık getirdi ve biz bunu kendi düğün ve eğlencelerimiz için istiyoruz. Zaten de bu şekilde uyguluyoruz.Kimseninde nerede nasıl oturup yaşayacağına karışmak gibi bir niyetimiz yok demiştir.
YAHUDİ GÜCÜ parti milletvekili bayan ORİT STRUCK Doktorların istemediği ve inancına uygun düşmeyen hastaları kabul etmeme hakkı bulundupunu beyan edince ilk başta Balbakan Binyamin Natanyahu karşı çıkarak böyle saçmalıklar ile uğraşmayın lütfen diyerek kadnın ağzını kapatmıştır.
Ancak bu densiz söylemler Muhalefet’e malzeme olup ilerimiz çok karanlık deme fırsatı yaratıyor.
Tabii en büyük tepkiyi alan ise İTAMAR BEN-GVİR ve ortağı BETSALEL SMUTRİCH ile birlikte Batı Şeria’da ayrı bir devlet ayrı bir ordu kurma hayalleri olduğu iddisaını ön plana çıkartarak iktidarı eleştirmeye hak kazanmış oluyorlar. Genel Kurmay Başkanı ve Savunma Bakanı ise bu düşünceler ile kimse bu ülkede bir şey yapamaz bu ordunu tek bir komutanı vardır ve herkes o komutandan emir alır diyerek noktayı koyuyor.
Gelelim Reform konusuna:
İsrail yaslarında eksikler ve düzeltilmesi gereken konular vardır. Mesela hangi suölardan ve kimlerin siyaset yasaklı olabileceği ike bakanlık ve Başbakanlık makamlarının kimler tarafından işgal edilebileceği konusuna sıkıntılar mevcuttur. Mesela Suç Duyurusu yapılan ve dava edilen biri siyaset yasaklımıdır değilmidir ve Bakanlık veya Başbakanlık yapabilir mi?
İddia tabii ki hakkında 4 adet dava dosyası olan Başbakan Binyamin Natanyahu. İsrail temel yasaları gereğince. Suç sabit olana kadar ve de hüküm giyene kadar kişi suçsuz sayılır. Bu nedenle de Natanyahu Davaları devam ederken Başbakanlık görevine devam edebilir.
Şayet bu durum Bakan için olsaydı Bakanlık yapamazdı. Hatta Hüküm giymiş ve Hapis yatmış biri bakan olamaz. Hapis yatmamış ise mevcut yaslara göre yapabilir.Ancak deri meselesi daha da karmaşık. Hüküm giydiği dava da son dakikada bir durum hasıl oldu ve Mahkeme heyeti ile Arie Deri arasında bir anlaşma yapıldı ve cezası para cezasına çevrildi. Deri de Milletvekilliği görevinden istifa etti. Mahkeme aldığı kararda kendisine siyaset yasağı koymadı. Unuttular herhalde.
Şimdi ise bu adamın bakanlığını ”Mantıksız bir Atamadır” gerekçesi ile geçersiz saydılar. Natanyahu da bugün kendisini bakanlığını iptal edecek ve kendisini görevden alacak. Peki bu tutarsızlıkların yasalar çerçevesinde düzeltilmesi ve şayet suçlu ise neden Milletvekili olmasına izin var da Bakan olması yasak. Başbakan olabiliyorsa da Bakan neden olamayabiliyor. Gibi konuların daha net ve tartışmaya mahal bırakmayacak gibi düzenlenmesi gerekmez mi. Bence gerekir de Muhalefetin derdi üzüm yemek değil bağcı ile bir alıp veremedikleri var belli ki.
Toplam 4 milyon oy’dan 2.3 milyon oyu almış olan bir iktidarın 100 bin veya 200 bin protestocu gösterisi ile devrileceğini düşünmek safdillik olur.
Tabii protestolar ve gösteriler idareciler için bir uyarıdır kırmızı alarmdır. Natanyahu’nun da bu konuda gerekeni yapacağından ve reform konusunda da orta yolu ve onun da kapısını aralık bırakacağından eminim.
İsrail son günlerini yaşıyor iddialarına ise tek bir cevabım var. Lütfen kimse korkmasın ve endişe etmesin. Ve inançlarını asla yitirmesin.Aradan 2000 sene geçtikten sonra bu ülke küllerinden doğmuştur ve ilelebet yaşayacaktır. Kimse bu ülkeyi yok edemeyecek kimse de antidemokratik yapamayacaktır.
SAYGILARIMLA