Son bir haftadır Kudüs’te yaşanan gerginlik, Türk kamuoyu tarafından da yakından takip ediliyor. Davos Zirvesi sırasında yaşanan “One Minute” krizinin ardından iki ülke arasında üçüncü grup ya da ülkelerden kaynaklanan sorunlar her ne kadar masaya getirilmese de, Kudüs’te yaşananlar önümüzdeki günlerde Ankara-Tel Aviv arasında oldukça tartışılacak gibi duruyor. Son on gündür Haremüşşerif ve çevresinde alınan yoğun güvenlik önlemleri, Kudüs’te yaşayan Filistinlileri ve diğer müslüman cemaatleri derinden etkileniyor.
Haremüşşerif etrafında yaşananların Türkiye’deki etkileri İsrail’de yakından izleniyor. Konuşmalarında sık sık “Ben Türkiyeli değilim Türk’üm” diyerek iki ülke arasındaki yaşanan sorunlara gösterdiği tepkiler ve çıkışlarıyla tanınan Rafael Sadi son gelişmeleri skyturk.net okurları için değerlendirdi. Rafael Sadi Tapınak Dağı’nda yaşananların Hamas örgütünün fırtına kopartma hevesi olduğunu belirtirken şunları söyledi.
Sayın Sadi, son günlerde Kudüs’te neler oluyor?
“Tapınak Dağı, ki hepi topu birkaç bin metre karelik bir alandır, Burada Hamas örgütünün fırtına kopartma hevesi var.”
Peki zamanlama biraz ilginç değil mi? Tam da Türkiye-İsrail ilişkileri normalleşiyor derken?
Bu hafta bilindiği üzere SUKOT bayramı ve Tapınak Dağı’nın hemen alt/yan duvarı Ağlama Duvarı’dır.
Tapınak Dağı denilen mekanın yani Kubbett-ul Sahra (Türk basını bunu yıllarca Hz. Ömer Camii diye yutturdu, buraya gelince hiçbir Arap bu ismi bilmiyordu bile) ve EL-AKSA camii ile Burak Mescidi’nin bulunduğu mekanların hemen altı Ağlama Duvarı’dır.
Burada bazı endişeler oluştu. Evvelce burada olaylar yaşanmıştır. Yahudilere zarar vermek isteyen kışkırtıcılar ve terör destekçileri bu duvardan aşağıya yani Ağlama Duvarı’nda ibadet eden Yahudiler’e taş ve patlayıcılar, molotof kokteylleri atabilmektedirler.
Bunun üzerine İsrail Polisi özellikle Yahudi bayramlarında tedbiren:
1- Batı Şeria ve Gazze’den İsrail’e girişi kapatır.
2- El-Aksa‘ya ibadete gelen ve gelecek olan İslam inancına mensup Arap vatandaşların giriş yaşını 40 ile 50 yaş arasına çeker ve böylece girebilecek olan terörist ve provokatör sayısını minimuma indirmiş olur. Burada bir istatistiki veriyi belirtmek istiyorum. İstatistiklere göre teröristlerin yaş ortalaması 40′ı geçmiyor.
Bu bayramda da bu gerçekleştirildi, ancak bu Polis kararları hiçe sayılarak camiye ibadete geldiğini iddia eden terörist ve provokatörler doluşarak polis ile çatışmaya başladı. Unutmamak gerekir ki Tapınak Dağı hali hazırda İsrail toprakları içindedir. (İşgal veya ilhak statüsünde olsa bile hakim kuvvet İsrail Devleti’dir ve bu topraklar içinde yaşayanların bu hakim kuvvet kararlarına saygı göstermek zorunluluğu vardır.)
Um el Fahm’de konuslanan İSLAMİ CEPHE örgütü Şeyh Salah önderliğinde bu provokasyonun başını çekmekte ve Turkiyedeki izdüşümü de IYD derneğidir.
Farkındaysanız ne zaman İsrail toprakları genelinde bir hareketlilik provokasyon ve terör hareketi baş gösterse bu dernek anında ve çok organize bir şekilde Turkiye genelinde provokatif gösteriler düzenlemekte ve İsrail bayrakları yakmaktadır. Bu derneğin bir ismi de MAZLUMDER’dir.
Beni hayretler içinde bıraktıran olay ise bazı Türk TV’lerinin Kanal 7 gibi provokasyona katılmalarıdır.
Haberlerde,
-1 milyon Israilli Tapınak Dağı’nı ele geçirecek.
– İsrail El-Aksayı ve Tapınak Dağı’nı işgal etti (zaten İsrail işgali altında, bir daha nasıl işgal edilir?)
– İsrail polisi EL-AKSA’yı kapattı
gibisinden gerçek dışı haberler ile İslam alemini ayağa kaldıracak ve olamadık işler yaptıracak hale getirmek için özel çaba sarfetmeleridir.
Ardından Yeni Şafak Gazetesi yazarı Sayın İbrahim Karabulut, aba altından sopa gösterip Turkiye’deki Yahudileri ima ederek bu olaylar buradaki Yahudilere zarar verebilir cinsinden bir tehdit yayınlıyor.
Ama aslına bakarsanız olan sadece alınan güvenlik tedbirlerine uymamaya çaba gösteren ve ortalığı yangın yerine çevirmek isteyen Arap terörüdür.
Peki bu terörde İsrail polisinin ve devletinin düştüğü tuzaklar yok mu?
Var ama İsrail polisi de et ve kemikten yapılmış ve korumaya çalıştıkları insanların ne şekilde davrandıklarını görünce benzer şekilde tepki vermeleri kaçınılmaz oluyor.
Bugun, Taksim olaylarında polisin linç edilmeye calışılan bir genci kurtarayım derken dövmeye başladığını çok büyük bir kara mizah olarak izlemedik mi?
Benzer olaylar İsrail’de de Gazze’de de hatta ibadet yerlerinde bile olabiliyor.
Gerek İsrail polisi gerekse Filistin Otonomi Yönetimi’nin provokasyonlara prim vermemelerini ve bu tuzağa düşmemek için soğukkanlılıklarını korumaları gerektiğini söylemek gerek.
http://www.skyturk.net/tapinak-daginda-neler-oluyor/
RAFAEL SADİ
07.10.2009